Yıllık planlar, yalnızca sınırlı bir süre için %65'e varan Black Friday indiriminde. ⏰
Günümüzün karmaşık iş dünyasında birçok model ve çerçeve mevcuttur. Birçok karar verme modeli işletmeler için özel olarak tasarlanmıştır. Diğer alanlarda (sosyoloji, askeri vb.) geliştirilen modeller de işletmelere uyarlanabilir. Örneğin, psikolojik bir model iş planlaması veya karar verme süreçlerine uygulanabilir.
Bu makale, psikolojik bir model olan Planlı Davranış Teorisini keşfetmenize yardımcı olacaktır. İnsan davranışını tahmin etmeye yardımcı olur. Bu makalede, modeli tanımlayacak, faydalı olabileceği alanları gösterecek, bazı örnekler verecek ve hakkında sıkça sorulan bazı soruları yanıtlayacağız. Davranışsal niyetleri ve işletmeler için hangi durumlarda geçerli olduğunu anlamak için modeli inceleyelim.
Planlı Davranış Teorisi Modeli, insanların nasıl davranacağını öngören bir modeldir. Üç faktöre dayanır: tutumlar, öznel normlar ve algılanan davranışsal kontrol.
Başka bir deyişle, insanların davranış hakkında ne düşündüklerine, başkalarının bu davranış hakkında ne düşündüklerine ve davranışta bulunmanın ne kadar kolay ya da zor olduğunu düşündüklerine bakar.
Teori 1985 yılında Icek Ajzen tarafından geliştirilmiştir. Model günümüzde, sağlıkla ilgili, tüketici ve çevresel davranışlar gibi davranışları anlamak ve tahmin etmek için çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. İnsanların harekete geçme niyetlerinin davranışlarını etkileyen ana faktör olduğunu söyler. Planlı davranış teorisi modeli, niyet ve davranış arasındaki bağlantıya odaklanır.
Icek Ajzen'in planlı davranış teorisi, niyetlerimiz ve davranışlarımız arasındaki bağlantıyı anlamak için bir çerçevedir. Sosyal normları, normatif inançları ve belirli davranışları da dikkate alır. Davranışsal niyetlerin üç faktör tarafından belirlendiğini öne sürer: tutum, öznel normlar ve algılanan davranışsal kontrol. Şimdi bu faktörleri daha yakından inceleyelim:
Tutumlar, bireylerin bir şey yapma hakkındaki genel değerlendirmelerini veya düşüncelerini ifade eder. Olumlu bir davranışa karşı tutum, onu gerçekleştirme niyetini artırır. Örneğin, biri egzersiz yapmaktan keyif alıyor ve vücudu için faydalı olduğuna inanıyorsa, daha fazla fiziksel aktivite planlamaya meyillidir.
Tam tersine, olumsuz tutumlar davranışı engelleyebilir. Egzersiz yapmayı sevmeyen veya zararlı bir aktivite olarak algılayan biri, düzenli olarak egzersiz yapmaktan veya egzersiz planlamaktan kaçınacaktır. Bu nedenle, tutumlar davranışlarımızı ve onları nasıl gerçekleştirdiğimizi etkiler.
Öznel normlar, bir davranışla ilgili sosyal baskı veya etki algılarını içerir. İnsanlar ailelerinin, arkadaşlarının veya iş arkadaşlarının davranışlarını onaylayıp onaylamadıklarını düşünürler. Bu, davranışlarını nasıl gerçekleştireceklerini etkiler. Örneğin, bir arkadaşınız sağlıklı yemek yeme konusunda teşvik ederse sağlıklı yiyecekler yemeyi planlama olasılığınız artar.
Bunun aksine, arkadaşlarınız belirli davranışları teşvik etmezse bu durumda sağlıklı yiyecekler yemek yerine onlarla birlikte abur cubur yeme eğiliminde olabilirsiniz. Öznel normların düşüncelerimizi, niyetlerimizi ve davranışlarımızı şekillendirdiğini söyleyebiliriz.
Modelin üçüncü faktörü olan algılanan davranışsal kontrol, bir kişinin bir davranışı gerçekleştirme yeteneği hakkındaki inançlarla ilgilidir. Ayrıca, davranışların kolay veya zor olacağı algısıyla da ilgilidir. Yüksek algılanan kontrol niyetleri güçlendirir ve insanların bir eylemi gerçekleştirmesini kolaylaştırır.
Örneğin, biri iş kurmak için yeterli yetenek ve kaynaklara sahip olduğuna inanıyorsa girişimci olmaya ve şirketini kurmaya çalışma olasılığı daha yüksektir. Ancak düşük algılanan kontrol niyetleri zayıflatır ve davranışı engeller.
Planlı Davranış Teorisi, insan davranışını anlamanın ve tahmin etmenin çok önemli olduğu çeşitli alanlarda uygulama alanı bulmaktadır. Çok yönlülüğü, insan davranışını ve niyetlerini anlamanın etkili müdahaleler, politikalar ve kampanyalar tasarlamak için gerekli olduğu çeşitli alanlarda uygulanabilir olmasını sağlar. İşte bu alanlardan bazıları:
Planlı Davranış Teorisi ne zaman kullanılır
İşletmeler, Planlı Davranış Teorisi’ni iş ve ekonomi ile ilgili bu alanlarda uygulayarak insan davranışları hakkında değerli bilgiler edinebilir, pazar eğilimlerini öngörebilir ve tüketici tercihleri ile örgütsel hedeflere uygun stratejiler geliştirebilir. Model psikoloji alanında ortaya çıkmış olsa da işletmelerdeki bireysel/örgütsel psikolojiyi anlamak için oldukça faydalıdır.
Planlı Davranış Teorisi, insan davranışını anlama ve tahmin etmede değerlidir. İnsan davranışını anlamak, tahmin etmek ve etkilemek için kapsamlı bir çerçeve sunar. Araştırmacılar, yöneticiler ve politika yapıcılar, olumlu davranış değişikliğini teşvik etmek ve istenen sonuçları elde etmek için daha etkili stratejiler geliştirebilirler. Şimdi bunu kullanmak için bazı nedenlere bakalım:
Planlanlı Davranış Teorisi’ni kullanmak için nedenler
Gördüğümüz gibi Planlanlı Davranış Teorisi’nin davranışı anlamak için yapılandırılmış çerçevesi çeşitli alanlarda uygulanabilir ve belirli engelleri ele almak ve iletişim stratejileri geliştirmek için çok yardımcıdır. Ayrıca, kapasite geliştirmeye ve etkili kararlar vermeye yardımcı olur.
Şu ana kadar Planlı Davranış Teorisi’ni tüm yönleriyle ele aldık ve hangi alanlara uygulandığından ve neden kullanılmasının pratik olduğundan bahsettik. Psikoloji alanından kaynaklanan bir çerçeve olduğu için biraz soyut ve teorik gelebilir.
Ancak iş dünyasına nasıl uygulandığını ve günlük hayatımızda nasıl faydalı olduğunu görünce şaşıracaksınız. Bazı örnekleri gördükten sonra çerçeveyi daha iyi anlayacaksınız. Şimdi bazı Planlı Davranış Teorisi örneklerine bir göz atalım:
Bu senaryoda Samsung yeni çevre dostu akıllı telefonlar piyasaya sürmek istiyor. Pazar araştırması, sürdürülebilirliğe yönelik olumlu tutumları ortaya koymaktadır. Bu tutum müşterilerin satın alma niyetlerini de etkilemektedir. Çevre örgütleri ve ünlülerle yapılan işbirlikleri öznel normları güçlendirmektedir.
Samsung ayrıca uygun fiyat sunarak ve yaygın erişilebilirlik sağlayarak satın almanın önündeki engelleri ortadan kaldırır. Bu da algılanan davranışsal kontrolü artırmaktadır. Samsung,bu modelin ilkelerine uyum sağlayarak tüketici niyetlerini güçlü şekilde etkilemekte ve müşterilerin çevresel açıdan sürdürülebilir yeni ürünlerini benimsemelerini sağlamaktadır.
İkinci senaryomuzda, Ford'un sürdürülebilirliğe yönelik olumlu tüketici tutumlarıyla uyumlu yeni bir elektrikli araç modeli piyasaya sürmeyi planladığını varsayalım. Pazarlamada elektrikli aracın emisyon azaltımı gibi faydaları vurgulanmaktadır. Sürdürülebilirlik ve elektrikli araçlara yönelik olumlu tutumlar, müşteri portföyünün satın alma olasılığını artırmaktadır.
Ford, toplumsal onayı güçlendirmek için çevre örgütlerinden ve ünlülerden onay almaktadır. Tavsiyeler ve sosyal medya etkileyicileri öznel normları güçlendirmektedir. Ayrıca, elektrikli araç sahipleri için altyapı ve destek hizmetlerine yatırım yapar ve sahiplik deneyimi üzerindeki algılanan kontrolü artırırlar. Ford, elektrikli araç sahipliğinin önündeki engelleri ele alarak müşterilerin bilinçli kararlar vermesini sağlar ve satın alma niyetlerini güçlendirir.
Senaryolardan da görebileceğimiz gibi Planlı Davranış Teorisi işletmelere uygulanabilir. Şirketler yeni bir ürün serisi piyasaya sürerken bu modeli kullanabilir. Ayrıca müşterilerin niyet ve davranışlarını analiz etmelerine de yardımcı olur. Bununla birlikte, bu faydalı çerçeve hakkında en sık sorulan sorulardan bazılarına bir göz atalım:
Planlı Davranış Teorisi, gerekçeli bir eylem teorisidir. İnsanların neden belirli bir şekilde davrandıklarını açıklar. Model, tutumlarımızın niyetlerimizi ve dolayısıyla davranışlarımızı şekillendirdiğini öne sürer. Diğer insanların bizden ne beklediğine (öznel normlar) ve ne kadar kontrol sahibi olduğumuzu hissettiğimize (algılanan davranışsal kontrol) ilişkin fikirler davranışları tahmin etmemize yardımcı olur.
Planlı Davranış Teorisi'nde "tutum" terimi, bir şeyi yapma konusunda nasıl hissettiğinizi ifade eder. Örneğin, eğlenceli ve sağlıklı olduğu için egzersiz yapmaktan hoşlanıyorsanız, bunu planlamanız ve daha sık yapmanız daha olasıdır. Olumlu bir tutum egzersiz yapma niyetinizi artırır ve davranışınız üzerinde kontrol sahibi olmanıza yardımcı olur.
Planlı Davranış Teorisi 1988 yılında Icek Ajzen tarafından ortaya atılmıştır. İnsan davranışını anlamak ve tahmin etmek için kullanılan psikolojik bir modeldir. Aynı zamanda niyet ve davranış arasındaki bağlantıyı anlamamızı sağlar. Davranışsal niyetlerin tutumlar, öznel normlar ve algılanan davranışsal kontrolden etkilendiğini öne sürer.
Planlı Davranış Teorisi'nin amacı, insan davranışını anlamak ve tahmin etmek için bir çerçeve sağlamaktır. Çeşitli sektörler için geçerlidir ve araştırmacılar, yöneticiler ve politika yapıcılar için yararlı olabilir. Planlı Davranış Teorisi, tutumları, öznel normları ve algılanan davranışsal kontrolü dikkate alarak davranış değişikliğini teşvik etmek için etkili müdahalelerin ve stratejilerin geliştirilmesini sağlar.
Özetle, Planlı Davranış Teorisi, insan niyetleri ve davranışları arasındaki bağlantıyı anlamak ve analiz etmek için kullanılan bir çerçevedir. Psikoloji alanında ortaya çıkmasına rağmen iş dünyası gibi çeşitli alanlara uygulanmıştır ve yöneticiler ve politika yapıcılar tarafından müşteri profillerini daha iyi anlamak için kullanılabilir.
Bu makalede, Planlı Davranış Teorisini tüm yönleriyle ele aldık. Şirketlerin bu modeli bir strateji olarak politikalarında uyguladıkları senaryoları gördük. Ve son olarak bu model hakkında sıkça sorulan soruları yanıtladık. Artık siz de bu psikolojik modeli işinizde kullanabilirsiniz!
Fatih is a content writer at forms.app and a translator specializing in many text domains, including medical, legal, and technical. He loves studying foreign languages. Fatih especially likes to create content about program management, organizational models, and planning tools.